Uzm.Dr.Serdal KANUNCU
Aile Hekimliği
Uzmanı
asfureyn@hotmail.com |
|
|
|
MEME KANSERİ
Kanser çağımızın en önemli sağlık
sorunlarından birini oluşturmaktadır. Gerek yaşam süresini
kısaltması gerekse de yaşam kalitesini azaltması nedeni ile önem
arz eder. Meme kanseri de kadında en sık rastlanan kanser olması
nedeniyle çok ama çok önemlidir. Batı ülkelerinde yaşamı boyunca
her 8-9 kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Meme
kanserinde erken teşhisin çok önemli bir yeri vardır. Şöyle ki;
bir gram meme kanseri dokusunun oluşması için ortalama 8 yıl
geçtiği tahmin edilmektedir ve ölümlerin çoğu kanserin başka bir
organa ulaşmasından dolayı (metastaz) olur.Uzak organ
metastazları ortaya çıktıktan sonra bugün için bilinen küratif
tedavisi yoktur.Dolayısıyla küçük tümörlerin saptanabilmesi
metastaz sıklığını azaltacaktır, bu da hastalıksız sağkalım,
yaşamda kalma süresini ve daha da önemlisi yaşam kalitesini
uzatacaktır.
Risk Faktörleri
Bir kadının öz ve soy geçmişinde meme kanseri
ile ilgili hiçbir ek risk etmeni yoksa bile, bu kadının yaşamı
boyunca meme kanseri olma şanssızlığı %12' ye yakındır.Birinci
dereceden akrabadaki meme kanseri aile öyküsü, bir kadındaki
meme kanseri riskini iki veya üçe katlar fakat daha uzak
akrabadaki meme kanseri öyküsü bu riski ancak biraz artırır.Meme
kanseri vakalarının % 5 inde BRCA1 ve BRCA2 adlı meme kanseri
geninden bir tanesi bulunur.Bu vakaların bir akrabasında aynı
genin bulunması riski artırır.Ayrıca BRCA2 genini taşıyan
erkeklerde de meme kanseri riski artmıştır.Kadınlarda ilk
adetin erken yaşta görülmesi, sigara kullanımı, geç menopoz veya
geç ilk gebelik vakalarında da risk artmıştır.Oral kontraseptif
(doğum kontrol hapı) kullanan kadınlarda meme kanseri oluşma
riski çok az artmıştır.Menopoz sonrası dönemde alınan östrojen
takviyesi ise riski, özellikle 10-20 yıllık kullanım sonrasında
orta derece artmıştır.Beslenme biçimi gibi çevresel faktörler,
meme kanserinin oluşumu veya gelişiminde rol oynayabilir fakat
belli bir beslenme tarzının etkisine ilişkin kesin kanıt yoktur.
Belirtiler
Meme
kanserlerinin % 80 den fazlası hasta tarafından bir kitle olarak
fark edilir.Daha az olarak memede ağrı veya memede kalınlaşma da
görülebilir.Özellikle ele gelen bir kitleye dikkat etmekle
beraber , memede renk değişikliği,doğru pozisyonda iki meme
arasında asimetrik görünüm, içe kaçmış meme ucu, şişkinlik veya
gamzeleşme, meme başından akıntı, tipik portakal kabuğu
görüntüsü (peau d’orange), meme dokusunda kalınlaşma, koltuk
altında şişlik de oldukça önemlidir.Bu belirtiler hekimin
muayenesi ile saptanacağı gibi, kişinin kendi kendini muayenesi
ile de saptanabilir.Bu yüzden kadınlarda kendiliğinden
yapılan meme muayenesi çok mühimdir.Muayene aşağıdaki
resimler incelenerek yapılabilir.
Bu muayeneleri ayda bir kez yapmak yeterlidir. En iyi muayene
zamanı ilk adet gününden 3-4 gün sonradır. Ancak hekim muayenesi
ve tarama programlarının da son derece önemli rolü vardır.
Tarayıcı çalışmalarda kanserlerin yaklaşık % 40’ı fizik
muayeneyle değil, mamografiyle fark edilmekteydi.50 yaşın
üstündeki kadınlara her yıl mamografi yapılmalıdır. Buna
karşılık bilim dünyasında 40-50 yaş grubu kadınlar için
taramanın nasıl yapılacağı konusunda ise farklılıklar vardır.
Amerikan Kanser Cemiyeti yıllık mamografinin yapılmasını
belirtirken Amerikan Doktorlar Birliği Koleji ise bu yaş grubu
için mamografinin yararlarının kesin olmadığını
belirtmektedir.Ancak hiç risk grubunda olmayan kadınların bile
% 12 oranında yakalanma şanssızlığı düşünüldüğünde mamografi
yaptırmanın gerekliliği bir kez daha ortaya çıkar.
Ülkemizde ise kadınların eğitimi, sağlık
eğitimi ve de dolayısıyla kadınların sağlık eğitimi erken teşhis
için çok önemlidir. Ancak bu yetmez ; tıpkı sigara konusunda
olduğu gibi meme kanseri tarama programı konusunda da bir
politika oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.Saygılarımla.
Uzm.Dr.Serdal KANUNCU
Bu yazı
defa okundu...
|
|